5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesine göre olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi için aşağıdaki şartlar göz önüne alınmalıdır.
Yazan: Oktay Coşkun
Tarih: 06/12/2022
Mevzuatımızda iş kazası, İşyerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olay olarak tanımlanırken, Uluslararası Çalışma Örgütü(İLO) tarafından ise, belirli bir zarar veya yaralanmaya yol açan, önceden planlanmamış beklenmedik bir olay şeklinde tanımlanmaktadır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesine göre olayın iş kazası olarak nitelendirilmesi için aşağıdaki şartlar göz önüne alınmalıdır.
Kaza işyeri yetkili kolluk kuvvetlerine derhal, SGK’ya da 3 iş günü içerisinde online olarak bildirilmelidir. Sigortalıların, işverenin kontrolü dışındaki yerlerde iş kazası geçirmeleri halinde ise, iş kazası ile ilgili bilgi almasına engel olacak durumlarda, bildirim süresi iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
Yukarıda açıklanan sürelerde işverence bildirim yapılmaması, geç yapılması veya yanlış yapılması durumunda, SGK işverene idari ve maddi yaptırımda bulunacaktır.
İş sağlığı ve güvenliği, birçok işin yürütüldüğü farklı iş ortamlarında, herhangi bir sebepten dolayı oluşabilen ve insan sağlığını tehdit eden koşullardan korunmak için yürütülen sistemli ve bilimsel çalışmalar bütünüdür. Bu temelde baktığımızda iş sağlığı ve güvenliğinin birincil amacı iş kazalarını ve meslek hastalıklarını önlemek ve etkilerini en aza indirmektir. Bu amaca ulaşmak ise, güvenlik kültürünü oluşturmak ve kitlelere yaymak üzere yapılacak sistemli çalışmalar yapmak, kişilerin zorunluluk değil yaşam tarzı olarak kendisini ve çevresini doğal bir denetim mekanizması içinde tutmasını empoze etmek, işyerlerinde hiyararşide her iki yönde de çalışanların birbirini denetlemesi sistemini kurmak başı çekmektedir. Özetle, güvenlik iklimini oluşturmak tüm çalışmaların temelini oluşturmaktadır.
Bahse konu sistemlerin ve denetim mekanizmalarının oluşturulmaması veya bu mekanizmalardaki aksamalar ihmaller zincirini tetikleyecektir.
İş kazalarının temel nedenlerine göre istatistiksel verilere baktığımızda aşağıdaki şekildeki gibi bir dağılım görülmektedir.
Yukarındaki verilerde görebileceğimiz gibi iş kazalarının %98’inin nedeni insan ve sistemdir. Bu da ihmal zincirinin oluştuğunu göstermektedir. Doğal olaylar ayrıştırıldığında, işveren ve her kademeden çalışanların iş kazalarının toplamının %98’inde sorumsuzluk unsuru öne çıkmaktadır.
İş kazalarının oluşması için iki unsur vardır. Bunlardan biri tehlikeli davranışlar, diğeri ise tehlikeli ortamlardır. Sözü geçen tehlikeli davranışlardan kasıt; çalışırken acele etme, dikkatsizlik, şakalaşma, kişisel koruyucu donanım kullanmama gibi örneklerdir. Tehlikeli ortamlara örnek olarak ise; kirli ve dağınık çalışma alanı, zemin, arızalı ekipmanın kullanımı, işe uygun olmayan ekipman kullanımı örnek verilebilir.
İş kazalarının önlenmesinde işveren, çalışan veya kamu otoritesinin tek taraflı olarak atacağı adımlar yeterli etkinliğe ulaşmayacaktır. Tüm paydaşların ortak hedef ile ilerlemesi hem güvenlik kavramını yükseltecek ve kültür haline getirecek hem de istatistiklere dikkat çekici ve anlamlı olarak yansıyacaktır. Bu hedef her sektörde her iş alanında sıfır kaza hedifidir. Tüm paydaşlar bu hedef etrafında toplandığı ve uyum içinde çaba sarfettiği takdirde istatistiklerde toplam sayıları değil her bir kazanın nedenini tartışmak ve irdelemek mümkün olacaktır.